Leyla zaten tetikte bir şekilde uyurken kızının beşikten yükselen sesi ile gözlerini açtı. Havanın iyice kararmış olmasına şaşırdı. Sadece akşam yemeğinden sonra üzerine çöken rehavetle biraz dinlenmek istemişti ama günlerdir uyku yüzü görmemiş bedeni onunla aynı fikirde değildi anlaşılan. Saat gece on olmuştu bile. Selim'in çocuklarla ne yaptığını merak etmiyor değildi. Kızını kucağına aldığında bir an önce karnını doyurup onlara bakmak istiyordu. Çünkü ikizleri ihmal etmek en son isteyeceği şeydi. Üçüne birden yetişmek çok zor olsada anne olmak bunu gerektiriyordu. Zaten Selim olmasa hayatta başaramayacağını biliyordu. İkisi de çocuklarının üzerlerine titriyor, hergün yeni bir şeyler öğrenerek anne baba olmayı keşfediyorlardı. Minik kızı uyuduğunda üzerini düzeltip çocuklarının odasına doğru yöneldi. Kapı aralığından gördüğü manzarayla bir kez daha Allah'a şükretti. Aras babasının göğsünde uyuyakalmış bir vaziyetteyken Selim Hazar'ın kırmızı arabalı yatağında Haz...